TÜİK: 2022’de göreli yoksul sayısı 12 milyon oldu
TÜİK Yoksulluk ve Uzun Ömür İstatistikleri 2022 verilerini yayınladı.
Buna göre, eşdeğer hanehalkı kullanılabilir medyan gelirinin yüzde 50’si dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre, yoksulluk oranı 2022’de aynı seviyede kalarak yüzde 14,4 oldu. Medyan gelirin yüzde 60’ı dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre hesaplanan yoksulluk oranı, son bir yılda 0,3 puan artarak yüzde 21,6 oldu.
Verilere göre ülkede 12 milyon kişi yoksul olarak kaydedilirken, en yoksul bölge yüzde 15 ve 615 bin kişi ile Adana – Mersin, en az yoksul bölge ise yüzde 3,2 ile TRC1 bölgesi. ve Gaziantep, Adıyaman ve Kilis. oldu. 2021’de 221 bin olan bu bölgedeki yoksul sayısı 2022’de 107 bine geriledi. Adana-Mersin’de 588 bin olan yoksul sayısı 618 bine yükseldi.
Yoksulluk ve Yaşam Koşulları İstatistiklerinin hesaplandığı Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması 2022 sonuçlarının gelir bilgileri bir önceki takvim yılı olan 2021 referans alınarak alınmıştır. Gelir ve yoksulluk hesaplamalarında; Eşdeğer hane geliri, hanehalkı gelirleri, hanehalkı büyüklüğü ve bileşimi dikkate alınarak harcanabilir bireysel gelire dönüştürülür.
Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir medyan gelirinin yüzde 40’ı dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre, yoksulluk oranı bir önceki yıla göre 0,9 puan azalarak yüzde 7,6 oldu. Medyan gelirin yüzde 70’i dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre hesaplanan yoksulluk oranı, bir önceki yıla göre 0,6 puan artarak yüzde 29,3 oldu.
Üniversite mezunlarının yüzde 2,6’sı yoksul
Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir medyan gelirinin yüzde 50’si dikkate alınarak hesaplanan yoksulluk oranına göre; Okuma yazma bilmeyenlerin yüzde 27,7’si, hiç okul bitirmemiş olanların yüzde 24,4’ü, lise altı eğitimlilerin yüzde 13,8’i ve lise ve dengi eğitimlilerin yüzde 7,8’i yoksul olarak hesaplanmıştır. Yükseköğretim mezunları ise yüzde 2,6 ile en düşük yoksulluk oranına sahip.
Çamaşır makinesi, renkli televizyon ve telefon sahipliği anket kapsamı dışında tutulmuştur.
Geçmiş yıllarda yayınlanan maddi yoksunluk tanımı Eurostat tarafından revize edilmiş ve tanıma sosyal yoksunluk kriterleri dahil edilmiştir.
Maddi ve sosyal yoksunluk oranının hesaplanmasında hanehalkı düzeyinde sorgulanan değişkenler; araba sahibi olmak, ekonomik olarak beklenmedik harcamalar yapabilmek, evden uzakta bir haftalık tatil için ödeme yapabilmek, kira, konut kredisi ve faizli borçları ödemek, gün aşırı et, tavuk ve balıktan oluşan bir yemek yemek, meskenin ısıtma ihtiyacı, eskidiğinde yeni eklenen mobilyaların değiştirilmesi. tanımlanmış. Daha önceki yıllarda mali yoksunluk tanımına giren çamaşır makinesi, renkli televizyon ve telefon sahipliği yeni tanımdan çıkarılmıştır.
Bu oran için bireysel düzeyde yeni eklenen değişkenler; Eski kıyafetlerin yerine yenisini almak, iki çift düzgün ayakkabıya sahip olmak, ayda en az bir kez arkadaşlarla buluşmak, ucuz boş zaman aktivitelerine katılmak, kendini iyi hissetmek için bir miktar para harcamak ve kişisel kullanım için internet kullanmak olarak belirlenmiştir.
Yukarıda belirtilen on üç unsurdan en az yedisini karşılayamayanların oranı olarak tanımlanan maddi ve sosyal yoksunluk oranı; 2021’de yüzde 18,1 iken 2022 anket sonuçlarında 1,5 puanlık düşüşle yüzde 16,6 olduğu iddia edildi.
Halkın yüzde 60’ı taksit ödüyor, çatı akıyor, duvar rutubetli sorun devam ediyor
Kurumsal olmayan nüfusun yüzde 33,6’sı yalıtım, sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçeveleri vb. nedenlerle ısınma sorunu yaşıyor. Yüzde 21,7’si ise trafik veya sanayi kaynaklı hava kirliliği, çevre kirliliği veya diğer çevre sorunları yaşıyor.
Konut alımları ve konut giderleri dışında borcu veya taksit ödemesi olanların oranı bir önceki yıla göre 4,3 puan azalarak yüzde 59,4 oldu. Bu ödemeler nüfusun yüzde 6,2’sine yük getirmezken, yüzde 17,7’sine ağır yük getirdi. Hanelerin yüzde 59,6’sı bir haftalık tatilini evden uzakta, yüzde 41,5’i gün aşırı et, tavuk veya balık içeren bir yemeğin maliyeti, yüzde 31,1’i beklenmeyen harcamalar, yüzde 20,4’ü evin ısınması için harcıyor. Yüzde 65,4’ü eski mobilyaları ekonomik olarak yenileyemeyeceklerini beyan etti.