Nazlı Sinem Erköseoğlu Davası: Can Paksoy Zorla Duruşmaya Getirilecek
Beyoğlu’ndaki bir apartmanda cansız bedeni bulunan Nazlı Sinem Erköseoğlu’nu öldürmek suçundan yargılandıkları davada delil yetersizliğinden beraat eden iki kardeşten Can Paksoy’un adliyeye getirilmesine karar verildi. zorla duymak.
İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya maktulün babası Ergun Erköseoğlu ve tarafların avukatları katıldı.
Duruşmada Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı da hazır bulundu.
Şikayetçi Ergun Erköseoğlu’nun avukatı Rezan Epözdemir, mütalaa verecek olan duruşma savcısının izinli olması ve sanık Can Paksoy’un duruşmaya katılmaması nedeniyle bir sonraki duruşmada ifade vereceklerini söyledi.
Ara kararını açıklayan mahkeme, sanık Paksoy’un zorla duruşmaya getirilmesine karar verdi.
Heyet, Yargıtay’ın kararına karşı taraflara savunma yapmaları için süre tanınmasına karar vererek duruşmayı erteledi.
davanın geçmişi
Nazlı Sinem Erköseoğlu’nun 26 Eylül 2010’da Beyoğlu Gümüşsuyu İnönü Caddesi’ndeki Mithatpaşa Apartmanı’nın havalandırma bacasında öldürülmesiyle ilgili hazırlanan iddianamede, Mahmut Emre ve Can Paksoy kardeşlerin “kasten öldürme” suçundan ömür boyu hapis cezasına çarptırılmaları talep edildi.
İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesi, 4 Aralık 2014’te Paksoy kardeşleri, Erköseoğlu’nu “kasten öldürme” veya “dikkatsizlik ve dikkatsizlik sonucu ölümüne sebep olma” suçlamasıyla “şüpheye yer bırakmayacak yeterli delil elde edilemediği” gerekçesiyle beraat ettirdi.
Karar, müdahil Ergun Erköseoğlu ve avukatları tarafından “usul ve hukuka aykırı” olduğu gerekçesiyle temyiz edildi.
Yargıtay Başsavcılığı, 25 Ocak 2018 tarihinde Yargıtay 1. Ceza Dairesi’ne yazılan ek yazısında, kararın usulen bozulması gerekçesiyle kararın usulen bozulması gerektiğini belirtmişti. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının müdahale haklarından yararlanılmaktadır.
Yargıtay esastan bozma talebinde bulundu
Ek tebliğde, “Mahkeme olay gecesinden itibaren evdeki sabit hatlı telefonun kayıtlarını getirerek görüşmenin kimlerle yapıldığını araştırmadı, sanıkların hukuki durumlarının ise tutanak alınarak değerlendirilmediği” belirtildi. Başın arkasındaki yaraların mağdurdaki diğer yaralarla aynı anda mı yoksa ne kadar süre önce meydana geldiğine ilişkin Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu’ndan alınan raporla sanıkların hukuki durumunun değerlendirilmediği belirtildi. Fermuarlı elbisesinin fermuarını tek başına açıp kapatamayacağının araştırılmasına gerek görülmediği, yerel mahkemenin verdiği beraat kararının hukuka aykırı olduğu ve kararın bozulması gerektiği belirtildi.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itiraz taleplerini ve tebliğini değerlendiren Yargıtay 1’inci Ceza Dairesi, 23 Mayıs 2018 tarihli kararında Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın, Bu suçun “zarar gören tarafı”, kendisine müdahale hakkının tanınmadığını beyan ederek yerel mahkemenin kararını bozdu.
Yargıtay’ın usul bozma kararının ardından dava dosyası yeniden görülmek üzere İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi.
Yargıtay’ın bozma kararının ardından sanıklar yeniden yargılandı ve her iki kardeş de beraat etti.
İkinci kez verilen beraat kararının ardından yeniden temyiz edilen kararda Yargıtay, Can Paksoy hakkında verilen beraat kararının bozulmasını talep ederek, Can Paksoy’un “kasten adam öldürme” suçundan cezalandırılması gerektiğini kaydetti.
Yurt dışına çıkışa izin veriliyor
Ailenin avukatının İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunduğu dilekçede, mahkemenin hazırladığı niyet mektubunda yeniden yargılanacak olan sanık Can Paksoy için herhangi bir tutuklama veya yurt dışı yasağının bulunmadığı belirtildi. müebbet hapis istemi.
Duruşmanın yeniden yapılacağı 31 Ocak 2024 tarihine kadar sanığın kaçtığından şüphelenildiği belirtilen dilekçede, sanığın duruşma tarihi beklenmeden tutuklanması veya yurt dışına çıkışının yasaklanması talep edildi.
Mahkeme heyeti, duruşmada bu talebin değerlendirilmesine karar vererek reddetti.
Şikayetçi Erköseoğlu’nun avukatı Epözdemir de karara itiraz ederek Paksoy hakkında tutuklama kararı veya yurtdışına çıkış yasağı getirilmesini istedi.
İtirazı değerlendiren İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesi, sanığa yurt dışına çıkış yasağı şeklinde adli kontrol tedbiri uygulanmasına karar verdi.